Ekipten

UX ve Yapay Zeka: Ne Öğrendik?

UX alanının global kaynaklarından biri olan user interviews, 15 Eylül’de yayınladığı raporda, 1093 kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Yapay zekanın UX araştırmalarında nasıl kullanıldığını inceleyen araştırmanın detaylarına ve rapor sonucuna birlikte bakalım.
USERSPOTS BÜLTEN
Her ay tasarım ve teknoloji üzerine yeni stiller, dijital ürünler, projeleriniz için kaynaklar, tasarım ilhamları ve daha fazlasına sahip bülten.
Aramıza hoş geldin! Yeni bültenlerimiz de görüşmek üzere...
Oops! Something went wrong while submitting the form.
No items found.

Hangi Sorular Soruldu?

UX denince akla gelen ilk kaynaklardan biri olan user interviews, geride kalan mayıs ayında yayınladığı “Kullanıcı Araştırmalarının Durumu” başlıklı rapordan sonra bir yeni araştırmanın sonuçlarını daha açıkladı.

15 Eylül’de sonuçları açıklanan araştırmanın ilham kaynağının, mayıs ayında yapılan araştırma olduğunu ifade etmek de mümkün. Zira “Kullanıcı Araştırmalarının Durumu” araştırmasında, araştırmacılarının çoğunun çalıştıkları iş yerlerinde yapay zekayı kullandıkları veya kullanmayı planladıklarına dair bir sonuç ortaya çıkmıştı.

Bu sonuçtan hareketle yeni araştırmasına başlayan user interviews, yeni araştırmasında şu soruları sordu:

Hangi yapay zeka araçlarını kullanıyorsunuz?

Araştırma sürecindeki hangi aşamaları otomatik hale getiriyorsunuz?

Yapay zeka hakkında hangi etik kaygıları taşıyorsunuz?

Yapay zekayı etik kullanmak için nasıl önlemler alıyorsunuz?

Yapay zeka kullanımından ne gibi faydalar sağlıyor, ne gibi eksiklikler yaşıyorsunuz?

Araştırma kitlesinde UX araştırmacıları, ReOps Uzmanları ve araştırmacılar* yer aldı. Araştırma kitlesinin %30.4’ü UX araştırmacılarından, %20.8’i ürün veya UX tasarımcılarından oluştu.

*:(user interviews, araştırmacılar kavramını, UX araştırmacısı olmadığı halde zamanlarının en az 10’da birini kullanıcı araştırması için geçiren insanları tanımlamak için kullanıyor.)

Zirve ChatGPT’nin

Yapay zekanın en basit kullanıcıya dahi inmesini sağlayan ChatGPT, kolaylıkla tahmin edilebileceği gibi bu araştırmanın da sonuçlarında zirvede yer alan yapay zeka uygulaması oldu.

Katılımcıların %77.1’i herhangi bir yapay zeka uygulamasını iş süreçlerinde kullandıklarını ifade ederlerken, %22.9’luk kısımsa yapay zekayı denediklerini ancak iş süreçlerinde düzenli olarak kullanmadıklarını belirttiler. Katılımcı kitle içerisinde sık kullanılan yapay zeka uygulaması %51.1’lik oranla ChatGPT oldu.

Bu noktada bir dipnotu düşmekte fayda var. ChatGPT, her ne kadar en sık kullanılan yapay zeka uygulaması olsa da, kullananların da yakından bildiği gibi, bazı verilerin temininde yaşadığı aksaklıklar veya aynı talebe verdiği farklı cevaplar neticesinde araştırmacılar için belirli etik kaygıları da beraberinde getiriyor.

Tüm bunlarla birlikte ilk paragrafta da belirttiğimiz gibi ChatGPT, halihazırda en sık kullanılan yapay zeka uygulaması ve yapay zekanın ilk kullanıcıya dahi inmiş olmasını sağladı. Bu düşünceden ve şöhretten hareketle araştırmacıların en çok ChatGPT kullanıyor olmasına şaşırmamak gerek. Nitekim user interviews de bu sonucu beklediklerini araştırma detaylarında belirtiyor. Araştırma kitlesinde yer alan katılımcıların %8’i hiçbir yapay zeka uygulamasını kullanmadıklarını ifade ettiler. user interviews, bu %8’lik grubun bu aşamadan sonra araştırmalara dahil edilmediklerini hatırlatıyor.

Hedef kitledeki araştırmacıların ChatGPT’den sonra en sık kullandıkları yapay zeka uygulamaları ise:

Hotjar (%23.6)

Dscout (%20.4)

Glassbox (%20)

Dovetail (%19.8)

Notion (%19.7)  olarak sıralanıyor.

(Bizim de sıklıkla kullandığımız araçlardan biri olan Notion’ın ne olduğunu anlattığımız yazımızı, Notion AI’nin nasıl kullanıldığını anlattığımız yazımızı ve Notion ile üretkenliğinizi arttırmaya yönelik olarak oluşturduğumuz eğitimimizi inceleyin!)

Araştırmacılar Yapay Zekayı Nerede Kullanıyor?

Kullanıcı Belirleme

user interviews’in araştırma sonuçlarına göre araştırma kitlesinde yer alan kişilerin %34.5’i imza toplama, %32.5’i takvim ve planlama ve %31.6’sı da kullanıcı taraması için yapay zekadan faydalanıyor.

Araştırma süreçlerinin kuşkusuz en zorlu süreçlerinden biri doğru kullanıcıya ulaşmak. Araştırma için belirlenen kullanıcıların araştırma amacına uygunluğu, kullanıcının görüşmeye uygunluğu, veriyi doğru aktarması gibi pek çok süreç mevcut ve bu süreç belirli bir hassasiyeti de yanında taşıyor.

Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, araştırma sonucundan da anlaşıldığı gibi kullanıcı belirleme süreçlerinde yapay zeka halen tam olarak bu sürece yerleşebilmiş değil.

Bu süreçte yapay zekayı kullanmadığını ifade eden araştırmacıların oranı, araştırma yürütme, analiz veya sentezleme süreçlerinde yapay zekayı kullanmadığını ifade eden kişilere göre 3 kat daha fazla.

user interviews de bu sonuçla alakalı yorumunda benzer noktalara dikkat çekiyor. Araştırmacılar için kullanıcı belirleme süreçlerinde yapay zekaya güvenemiyor veya güvenebilecekleri bir yapay zeka aracı henüz geliştirilmedi denebilir.

Transkripsiyon

Araştırma sonuçları, yapay zekanın en verimli ve sık kullanıldığı süreçlerden birinin transkripsiyon olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma süreçlerinde kullanıcılarla görüşmek, gerektiğinde görüşmenin moderasyonunu yürütmek ve kullanıcıdan gelen doneleri net bir şekilde dinleyip not almak oldukça zor.

Yapay zeka görünen o ki bu noktada araştırmacıların imdadına yetişiyor. Zira araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %47.8’i transkripsiyon, %40.8’i de not almak için yapay zekayı kullanıyorlar.

Not almak için kullanılabilecek yapay zeka tabanlı araçları listelediğimiz yazımıza buradan erişebilirsiniz.

Analiz Süreçleri

Kullanıcılardan gelen verilerin kategorize edilmesi, belirli bir çerçeve içine oturtulması gibi süreçler karmaşık ve zaman alıcı olabiliyor. user interviews’in araştırmasına göre katılımcıların %40.4’lük bir kesimi nitel verilerin analizinde yapay zekayı kullanıyor.

Bununla birlikte katılımcıların %37.9’su istatistiksel analizler, %33.9’u sezgisel analizler, %32.5’i nicel analizler ve %26.8’i ürün analizi yapmak için yapay zekaya başvuruyor.

Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %8.8’lik kısmı halen herhangi bir yapay zeka aracını araştırma analizinde kullanmıyor.

Bu noktada bir dipnota daha ihtiyaç var. user interviews’e göre yapay zekanın analiz süreçlerindeki yetenekleri henüz tam olarak tatmin edici seviyede olmayabilir. Yapay zekanın gelişmesine bağlı olarak daha az karşılaşacağımız tahmin edilen yanıltıcı yanını hesaba katarak analiz süreçlerini tamamen kendi yürüten katılımcıların varlığı da bu duruma bir kanıt.

Raporlama

Araştırmaya göre katılımcıların %45.5’lik bir kısmı, raporlama aşamalarında yapay zekayı kullanıyor. Bu sonucun aslında araştırmanın diğer verilerini teyit etmek konusunda da yardımcı olduğunu söylemek mümkün.

Zira en sık kullanılan yapay zeka aracı olan ChatGPT, doğru promptlar neticesinde metinsel yanıtlar üretebilme konusunda oldukça mahir. Katılımcıların bu kadar sık ChatGPT kullanırken raporlama aşamasında da yapay zekayı kullandıklarını ifade etmiş olmaları bu bağlamda pek tesadüf sayılmaz.

ChatGPT’yi UX ve UI süreçlerinde nasıl kullanabileceğinizi öğrenmek için rehber yazımızı inceleyebilirsiniz.

Endişeler, Kazanımlar ve Soru İşaretleri

Yapay Zeka Hangi Süreçleri Geliştirdi?

Araştırmanın finaline doğru yaklaştığımızda, katılımcılara yapay zekanın ne gibi kazanımlar getirdiği, katılımcıların ne gibi endişeler taşıdığı gibi konularda sorular sorulduğu görülüyor.

Katılımcıların %28.4’lük bir kısmı yapay zeka ile birlikte verimlilik ve üretkenliklerinin arttığını ifade ediyorlar.

Analiz ve sentez süreçlerindeki gelişmeler katılımcıların en çok dikkat çektiği ikinci kazanım. Her ne kadar yapay zekadaki bazı aksaklıklar katılımcıları endişelendiriyor olsa da, katılımcıların %20.6’sının analiz ve sentez süreçlerinin yapay zeka ile birlikte geliştiğini ifade ettiği görülüyor.

Katılımcıların yapay zeka sayesinde kazanım sağlandığını ifade ettiği süreçlerden birisi de yazma, düzenleme ve redaksiyon süreçleri olduğu görülüyor. Katılımcıların %14.6’sı bu süreçlerde yapay zeka sayesinde kazanım elde edildiğini belirtmiş.

Bu 3 başlıktan sonra, görevlerin otomatik hale getirilebilmesi ve yaratıcılığın desteklenerek mental engellerin aşılması gibi konularda da yapay zekanın kazanımlar sağladığını belirttikleri görülüyor.

Tüm bunlarla birlikte katılımcıların %7’sinin kullanıcı deneyiminin de yapay zeka sayesinde geliştiğini belirtiyor olması geleceğe dair önemli bir ipucu olarak değerlendirilebilir.

Her Şeye Rağmen

Yapay zekadaki tüm gelişmelere ve bu gelişmelerin süreçlerde kazanımları beraberinde getiriyor olmasına rağmen katılımcıların -ve belki de UX Dünyasının genelinin- soru işaretleri devam ediyor.

Yapılan araştırmada, katılımcılara yapay zeka çıktılarını tanımlamaları için açık uçlu bir alan veriliyor. Katılımcılardan bazılarının kullandığı ise oldukça dikkat çekici:

"Halüsinasyon

Saçmalık

Gerçekten zayıf ve açıkçası komik

Yedinci sınıf öğrencisine benziyor

Google’ın yüceltilmiş bir araması gibi"

user interviews, katılımcılara yapay zekanın UX alanında hangi eksikleri saptadıklarını sorduğunda en çok öne çıkan cevap ise %27.3’lük oranla doğru olmayan veya zayıf çıktılar oluyor.

Yapay zeka her ne kadar ciddi bir gelişim ve kazanımı sağlıyor olsa da, bu bağlamdaki eksikler nedeniyle UX camiasını tam anlamıyla tatmin edememiş olabilir. Zira %27.3’lük bu endişeden sonra gelen endişelerin oranı %8-9 bantlarında kalıyor.

Tabii bu noktada etikle alakalı sorgulamaların da yapay zeka konusunda katılımcıları düşündürdüğünü belirtmek mümkün. Bir katılımcı, user interviews’e şöyle bir cevap veriyor:

“Özetlemeler veya katı kriterler neticesinde alınan kararlardan daha fazlasında karşı karşıya geldiğimiz cinsiyet ve ırk önyargıları, yapay zekayı “daha ileri” bir teknoloji için kullanmaktan kesinlikle daha caydırıcı.”

Benzer Endişeler

Araştırmayla ilgili endişeler bölümüne gelindiğinde aslında “malumun ilanı” olarak nitelendirilebilecek bir endişenin katılımcıların geneline sirayet ettiği görülüyor.

Katılımcıların en büyük endişesi yapay zekanın yanlış veya eksik analiz yapma riski. Hangi süreç için kullanılıyor olursa olsun yapay zekanın verilerin gizliliğini sağlayabileceğinden endişelenenlerin de oranı oldukça yüksek. Nitekim neredeyse her iki katılımcıdan biri, yapay zekayı kullandıkları alanlarda veri türünü sınırladıklarını belirtiyorlar.

Yine cinsiyet ve/veya diğer önyargılar konusunda yapay zekaya güvenemeyenler de endişesi ortak bir grup içerisinde yer alıyorlar.

Aynı Noktadayız

Araştırma verileriyle alakalı konuşmaya devam edeceğiz ancak bu noktada geleceğe dair düşüncelerimizi de gözden geçirmemizi sağlayabilecek iki önemli veriyi öne çıkarmakta fayda var.

Katılımcıların sadece %6.4’ü yapay zekanın işlerini ellerinden alma riskini en büyük endişesi olarak görüyor.

Bu durum aslında uzun bir süreden bu yana devam eden yapay zeka endişesiyle alakalı olarak belirli soruları da düşündürüyor olmalı.

  "Yapay zekanın işlerini ellerinden alabileceği düşüncesiyle endişe edenler, endişelenmek konusunda acele mi ettiler?"

 "Yapay zekadaki gelişmeler, bizi ilk olarak işimizi kaptırmak konusunda mı endişelendirmeliydi?"

 "Yaşadığımız bir panik mi yoksa bir endişe mi? Ve gerçekten hissettiklerimiz konusunda emin miyiz?"

Bu sorularla alakalı olarak cevap vermek o kadar kolay olmayabilir ancak belirli endişelerin kaynağını daha iyi anlayabilmek ve süreci hatırlamak için “Devrim Ateşini Kim Yaktı? Yapay Zekada UX Etkisi” başlıklı yazımızı okumanızı öneririz.

Devrim Ateşini Kim Yaktı? Yapay Zekada UX Etkisi! - Userspots

Gerçekten bir endişe edip etmediğimiz sorusunu hatırlamak veya hangi grupta olduğumuzu saptamak önemli. Zira, araştırma sonuçları gösteriyor ki yapay zekayı kullanmak konusunda deyim yerindeyse en muhafazakar refleksleri UX Araştırmacıları gösteriyor.

UX Araştırma süreçlerini yürütürken gereken titizlik, yapay zekanın henüz tam olarak istenen noktalarda istenen faydaları sağlayamıyor olması ve araştırmacıların alışkanlıkları bu durumu açıklayabilen sebepler olabilir.

Belirli süreçlerde -örneğin transkripsiyon- yapay zeka kullanımı artıyor olsa da UX araştırmacıları için yapay zeka halen bir insan müdahalesine ihtiyaç duyan veya bu müdahale olmadan istenilen sonuçları vermesi zor olan bir araç. En azından şimdilik görünen tablo böyle.

Bu da aslında bizi hemen hemen yine aynı noktaya getiriyor.

Yapay zeka, insanların işini ellerinden almayacak. Ancak yapay zekayı kullanan insanlar kullanmayanların işlerini ellerinden alabilir.

UX Kaynakları Tablosu
Link Format Açıklama
Bülten Çıkacağınız yolculukta bundan önce neler yaşandı? Tarihsel süreci anlayın.
Bülten Kendinize uygun rolü belirleyin.
Bülten Yolculuğunuz boyunca özgüveninize ihtiyaç duyacaksınız. Sahip olduğunuz özelliklerinizi sizi siz yapacaktır.
Liste Kaynaklardan yararlanma ve sonuç çıkarma yeteneğinizi geliştirin.
Bülten Kendinizi nasıl geliştirebileceğinizin, iyi bir portfolyonun çalışmaları için kolları sıvayın.
Liste UX/UI tasarımında sizi daha iyi noktalara getirecek sitelerden yardım alın.
Bülten Temel tek bir eğitim yoksa da sizi geliştirecek pek çok eğitim var. Eğitimlerle kendinizi geliştirin.

Yazı, user interviews’in araştırmasını incelemek ve UX dünyasına dair bir çıktıyı göstermek için araştırmaya bağlı kalarak çevrildi ve yorumlandı. Araştırmanın diğer detaylarını incelemek için bu linkten inceleme yapabilirsiniz.

UX ve Yapay Zeka: Ne Öğrendik?
UX ve Yapay Zeka: Ne Öğrendik?

Hazırlayan;

Digital Marketing Specialist

Utku Arslan

Oluşturulma Tarihi
09/2023
Güncellenme Tarihi
11/2023
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Userspots Bülten
Her ay tasarım ve teknoloji üzerine yeni stiller, dijital ürünler, projeleriniz için kaynaklar, tasarım ilhamları ve daha fazlasına sahip bülten.
2300’den fazla kişinin kayıtlı olduğu kulübümüze katıl !
Başvuru için teşekkürler. En kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz.
Lütfen eksik bilgileri tamamlayıp, tekrar deneyin.